Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Erol Günaydın (1933 - 2012)

Resim
         1933 yılında Akçaabat, Trabzonda doğdu. Tiyatroya Galatasaray Lisesi bünyesinde başlayan Günaydın, 1955'te Haldun Dormen Cep Tiyatrosunda "Papaz Kaçtı" adlı oyun ile profesyonel aktörlük hayatına başlamıştır. 1960'da ilk sinema filminde oynayan Erol Günaydın, elli yıllık bir süre içinde çok sayıda filmin ve tiyatro oyununun yanı sıra TRT'de yayınlanan Çiçek Taksi adlı dizide de oynadı. Nasreddin Hoca tiplemesi, meddah gösterileri, Ayı Yogi seslendirmesi ve canlandırdığı diğer pek çok karakter günümüzün en tanınan ve kıdemli aktörlerinden biri haline gelmesini sağlamıştır. Gazeteci-yazar Emine Algan tarafından birkaç aylık bir süre içinde kendisiyle gerçekleştirilmiş bir nehir-söyleşi 2007 yılında  "İki Kalas Bir Heves"  başlığı altında kitaplaştırılmıştır.  Beyaz Melek adlı sinema filminde oynamıştır. Ödülleri          1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Senaryo Ödülü, Güzel Bir Gün İçin 1967 Antalya Altın

Neşet Ertaş (1938 - 2012)

Resim
             Usta ozan Neşet Ertaş bu sabah İzmir'de hayatını kaybetti. Kimdir Neşet Ertaş? Sarısözen'in tabiri ile bir zamanlar sadece ve sadece "Kırşehirli Mahalli Sanatçı" olarak bilinen Neşet Ertaş'ı binlerce, hatta milyonlarca saz çalıp türkü söyleyen diğerlerinden ayıran nedir? Onun sazımn ve sesinin insanı büyüleyen sırrı nereden gelmektedir? Neredeyse yarım asra varan bir süreden beri gerçek anlamda gönül telimizi titreten, ruhumuzu ürperten bu esrarlı sesin, sazın ve yorumun arka planında neler ve kimler vardır? Sazı gümbür gümbür ses veren, adeta davula eslik edercesine sazının göğsünde pençesiyle sesler çıkaran, hep samimi ve kendi halinde yüreğinin acılarını ve kendi iç gurbetlerini seslendiren; hiç bir medyatik tutumu olmayan, kalabalıklardan ve şöhretten adeta köşe bucak kaçarak pek ortalıklarda görünmeyen; mezhep, parti ve etnik kimlik çağnsımlanna pirim vermeyen, sazından, sözünden ve sesinden gayri hiç bir şeyden medet ummayan bu &quo

Yunus Emre (1238 - 1328)

Resim
             Uluslararası Yunus Emre Sevgi ve Hoşgörü Haftası etkinlikleri kapsamında, ünlü halk şairi Yunus Emre kabri başında anıldı.           Türk halk şairlerinin tartışmasız öncüsü olan ve Türk'ün İslam'a bakışını Türk dilinin tüm sadelik ve güzelliğiyle ortaya koyan Yunus Emre, sevgiyi felsefe haline getirmiş örnek bir insandır. Yaklaşık 700 yıldır Türk milleti tarafından dilden dile aktarılmış, türkü ve ilahilere söz olmuş, yer yer atasözü misali dilden dile dolaşmış mısralarıyla Yunus Emre, Türk kültür ve medeniyetinin oluşumuna büyük katkılar sağlamış bir gönül adamıdır. Bazı kaynaklarda Anadolu'ya gelen Türk boylarından birine bağlı olup, 1238 dolaylarında doğduğu rivayet edilirse de bu kesin değildir; tıpkı 1320 dolaylarında Eskişehir'de öldüğü yolundaki rivayetlerde olduğu gibi. Batı Anadolu'nun birkaç yöresinde "Yunus Emre" adını taşıyan ve onunla ilgili görüldüğünden "makam" adı verilen yer vardır.  Bir garip öldü diyeler Üç

TTNET Genç Yeteneklerin Yanında!

Resim
TTNET’in “Yeteneğe Destek, Yaratıcı Ekonomiye Destek Projesi”yle, gençlerimiz yeni kariyer firsatlarını keşfediyor. Bilişim sektörüyle tanışan gençler, aldıkları eğitimlerle iş hayatına hazırlanıyor. TTNET, Türk ekonomisine destek oluyor. Siz de bu ücretsiz eğitimler hakkında bilgi almak için hemen tıklayın. Bir bumads advertorial içeriğidir.

İşte Aranan İkili: Projektör ve Kamera

Bir kamera düşünün ki kaydettiğiniz anılarınızı küçük ekranlara sığdırmanızı istemiyor. Kaydettiğiniz görüntüleri geniş duvarlara ve istediğiniz herhangi bir yüzeye yansıtmanıza olanak sağlıyor. Yeni Sony Handycam, projeksiyon özelliğiyle her alanı bir sinema salonuna çeviriyor. Kısa ve eğlenceli tanıtım videosunu izledikten sonra siz de neden bahsettiğimi anlayacaksınız. Eskiden bilimkurgu filmlerinde rastladığımız teknolojilerden biri daha hayatımıza giriş yaptı. Şimdi isterseniz kışın ortasında önceki yaz tatilinizi evinizin duvarına yansıtarak sevdiklerinizle izleyebilir hatta bunu bir alışveriş merkezinin dinlenme alanında bile yapabilirsiniz. Sony Projektörlü Handycam seçimi size bırakıyor. Bir bumads advertorial içeriğidir.

Fatih Sultan Mehmed (1432 - 1481)

Resim
 Peygamber Övgüsü Almakla Şereflenmiş Ecdadım Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin  doğumu anısına...                     30 Mart   1432 'de  Edirne 'de doğdu. Babası  Sultan İkinci Murad , annesi Huma Hatun'dur. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemalarından birisiydi ve yedi yabancı dil bilirdi. Alim, şair ve sanatkarları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı. İlginç ve bilinmedik konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi. Hocalığını da yapmış olan   Akşemseddin , Fatih Sultan Mehmed'in en çok değer verdiği alimlerden biridir. Fatih Sultan Mehmed, gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir komutan ve idareciydi. Yapacağı işlerle ilgili olarak en yakınlarına bile hiçbir şey söylemezdi. Fatih Sultan Mehmed okumayı çok severdi. Farsça ve Arapça'ya çevrilmiş olan felsefi eserler okurdu. 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme

DJ'LER! Burn Studios Remix Programı ile Bu Yaz İbiza'da Bir Rüyayı Yaşayın!

Resim
Dünyanın çeşitli yerlerinden 3 tutkulu DJ, hayatta sadece bir kez ele geçebilecek bir şans ile bu yaz İbiza’da olacak! Beatport ve Mixmag işbirliği ile Burn Studios Residency programı açıklandı. Global bir yarışma formatında olacak olan bu program ile kazanan DJ’ler önümüzdeki yaz sezonunda İbiza’nın en bilinen klüplerinden birinde müzik endüstrisinin önde gelen isimlerinin koçluğunda yeteneklerini sergileme fırsatı elde edecekler. Türk yarışmacılar, İbiza’nın en bilinen klüplerinde çalan DJ’lerin yanına isimlerini yazdırabilmek ve bir yaz sezonu boyunca binlerce insana ulaşabilmek için çeşitli aşamaları olan ve Türkiye’deki ismi Burn Studios RMX olan bir yarışma sürecinden geçecekler. Bu süreçte kazanabilmenin en önemli önkoşulu ise tutku, azim ve teknik kabiliyetlerini bir arada sunmak olacak. Yarışmaya katılmak isteyenlerin ilk yapması gereken www.burn.com.tr ’ye girmek. Buradan yönlendirilecekleri www.burn-studios.com adlı internet sitesinden kendi profillerini oluşturup

Mehmet Akif Ersoy (1873 - 1936)

Resim
    İstiklal Marşı'nın yazarı, günlük konuşma dilinin şiirle kaynaşmasını sağlayarak halkçı bir nazmın doğuşuna ön ayak olmuştur. İstanbul'da doğdu, 27 Aralık 1936'da aynı kentte vefat etti. Bir medrese hocası olan babası doğumuna ebced hesabıyla tarih düşerek ona "Rağıyf" adını vermiş, ancak bu yapma kelime anlaşılmadığı için çevresi onu "Âkif" diye çağırmıştır. Babası Arnavutluk'un Şuşise köyündendir, annesi ise aslen Buharalı'dır.      Mehmed Âkif ilköğrenimine Fatih'te Emir Buharî mahalle mektebinde başladı. Maarif Nezareti'ne bağlı iptidaîyi ve Fatih Merkez Rüştiyesi'ni bitirdi. Bunun yanı sıra Arapça ve İslami bilgiler alanında babası tarafından yetiştirildi. Rüştiye'de "hürriyetçi" öğretmenlerinden etkilendi. Fatih camii'nde İran edebiyatının klasik yapıtlarını okutan Esad Dede'nin derslerini izledi. Türkçe, Arapça, Farsça, veFransızca bilgisiyle dikkati çekti. Mekteb-i Mülkiye'nin idadi (lise) bö

Mehmet Erdem Mart Ayında Kendi Albümünü Çıkarıyor

Leonard Cohen’e benzetilen sesiyle internet ortamında şarkıları büyük ilgi gören Mehmet Erdem, Mart ayında kendi albümünü çıkaracağını duyurarak hayranlarını sevindirdi. Üstelik “Hakim Bey” adlı çıkış şarkısı, söz ve bestesiyle Sezen Aksu imzası taşıyor. İnternette şimdiden kendine özel bir takipçi kitlesi yakalamayı başaran Mehmet Erdem, Türk Pop müziğine farklı bir ses getiriyor ve kendi albümüyle müzikseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Türkiye’nin Leonard Cohen’i olarak görülen sanatçı, yeni albümünden sözü ve bestesi Sezen Aksu’ya ait olan “Hakim Bey” adlı şarkıyla çıkış yapıyor. Uzun yıllardır farklı projelerle müzik dünyasının içinde yer alan Mehmet Erdem, son dönemin en sevilen dizilerinden “Leyla ile Mecnun” için yaptığı müziklerle de tanınıyor. “Altın Portakal Film Festivali” nde “En İyi Film Müziği” dalında ödül alan Mehmet Erdem, şimdi de yeni albümünü müzikseverlerin beğenisine sunuyor. Mehmet Erdem’in kendine has vokaliyle Türk Pop müziğine yeni bir heyecan katacak ol

Aşık Veysel'in Hayatı

Resim
     Veysel Şatıroğlu veya bilinen adıyla Âşık Veysel (d. 25 Ekim 1894, Şarkışla, Sivas - ö. 21 Mart 1973), Türk halk ozanı. Avşar boyunun Şatırlı obasına mensuptur.      Sivas ili Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğan Âşık Veysel, 7 yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucunda iki gözünü kaybetti. Babasının, Âşık Veysel'e oyalanması için aldığı sazla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başladı.1933 yılında tanıştığı Ahmet Kutsi Tecer'in teşvikleriyle kendi sözlerini yazıp söylemeye başladı.       Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Âşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak Köy Enstitüleri'nde saz hocalığı yaptı. 1965 yılında özel kanunla maaş bağlandı. 1970'li yıllarda Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Âşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı. Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır.        Eserlerinde Türkçesi yalındır. Dili ustalıkla kullanır. Yö

Çanakkale Savaşı

Resim
İşte Türk Askeri Çanakkale Savaşları''nda, Fransız kuvvetlerine komuta eden General Guro, savaş sırasında bir kolu ile bir bacağının bir kısmını, savaş sırasında bırakarak yurduna dönmüş. Daha sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor: Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için çocuklarınızla daima iftihar edebilirsiniz. Hiç unutmam. Biraz evvel doğa çevremizde en nefis güzellikteydi. Su çiçekleri, leylaklar, Peygamber çiçekleri, papatyalar bir gökkuşağı âlemi oluşturuyorlardı. Şimdi, savaş sahasında dövüş bitmiş, o güzelim tablo, kan revan içindeydi. Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Az evvel, Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır kayıplar vermişlerdi. Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutmayacağım. Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk Askeri kendi gömleğini yırtmış, onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtasıyla bir konuşma yaptık: Niçin, öldürmek istediğin askere şimdi yardım

Kemal Sunal (1944-2000)

Resim
           Eskimeyen filmleriyle bizleri daima güldüren tek insan.Ne zaman izlesek  filmlerini  insanın yüzünde bir tebessüm bırakan eğlenceli insan.             Kemal Sunal, 11 Kasım 1944 tarihinde Türkiye'nin Malatya ilinde doğdu. Ailenin üç çocuğunun en büyüğüydü. Annesi ev hanımı, babası Mustafa Sunal Migros'ta işçiydi. Fizik olarak babasına çok benziyordu. Sunal, çocukluk yıllarını Küçükpazar'da geçirdi. Çekingen biri olan Sunal, bazen dış düya ile irtibatını kesiyordu. İlkokula başladığı gün, okula annesi ile beraber gitti. Annesi o gün sınıftaki bütün çocukların ağladığını ancak Kemal Sunal'ın hiçbir şey söylemeden yanında durduğunu söyledi. Ortaokul yıllarında efendi ve utangaç bir insan olarak tanınınsa da lisede çekingenliğinden kurtuldu.Ortaokulu bitirdikten sonra Vefa Lisesi'ne yazıldı.               Lisede, ortaokul yıllarının aksine neşeli biri olarak tanındı. Arkadaşları ile birlikte haylazlık yapmaktan çekinmedi. Yine de sınıf başkanı olduğu i

Cem Karaca (1945 - 2004)

Resim
             5 Nisan 1945 yılında Istanbul'da doğdu. Tiyatro sanatçıları Toto- Mehmet Karaca'nın tek çocuğu olarak kulislerde büyüdü. 5 yaşında annesi ve teyzesinin etkisiyle şarkı söylemeye başladı. Cem Karaca’nın sesini ilk keşfeden annesi Toto Karaca oldu.              Robert ve Kültür Koleji’nde öğrenim gördü. Müzik hayatına amatör olarak "Dinamikler" ve "Jaguarlar" adlı müzik gruplarında başladı, profesyonel olarak 1967 yılında Mehmet Soyarslan, Tümay Yalçınkaya, Timur Fildişi ve Ahmet Tuzcuoğlu ile birlikte "Apaşlar" grubunu kurdu. Aynı yıl Apaşlar, Altın Mikrofon Yarışması’nda, sözlerin Erzurumlu Emrah'a ait olduğu ve Cem Karaca’nın müziklediği "Emrah" adlı besteyle ikinciliği kazandı. Apaşlar, daha önceki tutkuları olan batı beat müziği ile yeni tutkuları doğu müziğini sentezleyip Anadolu- beat tarzında çalışmalara girişti. “Emrah”la elde edilen büyük başarı, Resimdeki Gözyaşları ve Bu Son Olsun gibi hit’lerle devam et

Bir gün ölmek için hergün yaşıyoruz.

Resim
                                                       HAYATIN ANLAMI                                                     Hayat deyince aklıma ilk bu konu geldi.Aslında gerçekten hayatın kanunu bu, her doğan canlı bir gün yok oluyor.Önemli olan ise o doğumla ölüm arasındaki yaşantımız.Bu doğumla ölüm arasındaki boşluğu nasıl doldurduğumuzdur.Acaba yaşarken ben niye varım ne yapıyorum ve neler yapmam gerekiyor diye düşünüyor muyuz?Yoksa anı yaşayanlardan mıyız?Farkettiğim kadarıyla anı yaşayanlardanız ama bu süre mutlaka geçecek öle ya da böle ne bir saniye ileri gidebilme ne de bir saniyeyi geri getirme gücüne sahip değiliz. Bunun için her anımızın kıymetini bilerek yaşamamız gerekiyor.Ancak böyle yaşarken tamamen hayatttan kopup ölümü bekleyen insanlarda olmamalıyız dengeyi kollamamız gerek.Sevinçlerin ve üzüntülerin, mutlulukların ve mutsuzlukların aynı anda yaşandığı bu dünyada bu ince dengeyi kollamamız gerek.Hayatı keşke demeden yaşamak gerek aslında böyle olduğumuz sü

Kartalkaya'yı Ateşleyenler

Hayalin bir dağın tepesine karlarla kaplı olsa da ateşle iz bırakmak kadar zor bir şey olsa bile peşini bırakma. Önce hayal eder, sonra o hayale inanırsın; nasıl yapabileceğini tasarlar ve denersin, yılmadan. Yeterince denersen, neden olmasın? Onlar tam da bunu yaptı. Karlarla kaplı Kartalkaya’nın zirvesine ateşle iz bırakabileceklerine inandılar. Burn, sadece ihtiyaç duydukları cesaret ve enerji desteğini sağlayarak bir hayali ateşledi. Onlar da tutkularının peşinde yola çıktılar. Boardlarını hazırladılar, pompalarla modifiye ettiler, rampalarını kurdular ve kaydılar. Olmadı, baştan aldılar, onları amaçlarına ulaştıracak şartları gerçekleştirmeyi başarana kadar, tekrar tekrar. Ve 3. gün de bitip gece yarısı olduğunda Kartalkaya’da istedikleri ateşi yakmayı başardılar. Çektikleri videoyla da ‘İçindeki kıvılcım nasıl kocaman bir ateşe dönüşür’ ü hepimize gösterdiler. Tutku ve cesaretle yanmayacak ateş yoktu, inandık. Burn, gençleri tutkularından başka bir şeye kulak asmadan, istedikle

Can Bonomo :

Resim
Can Bonomo  (24 Mayıs 1987, İzmir):         Sefarad Yahudisi bir ailenin çocuğu olan Bonomo, müziğe, sekiz yaşında gitar çalarak başladı. Ortaokul ve lise boyunca sürdürdüğü müzik çalışmalarına İstanbul'da devam etti. Bilgi Üniversitesi'nde sinema-televizyonculuk bölümünde okudu. Ses prodüksiyonu stajı için gittiği Radyo Klas ve Number 1 FM'e daha sonra radyoculuk için başvurarak kabul edildi ve "Can Bonomo Show" adlı programına başladı. Bir süre sonra Radio N101'e geçerek programına burada devam etti. MTV Türkiye'den gelen teklif üzerine "Rock'n' Dark Express" adlı programı sunmaya başladı. Üniversitede verilen ödevi için hazırladığı "Hoppala" adlı kısa filmi daha sonra Facebook'a yükledi ve film çok paylaşılarak ilgi topladı. Dizi projesi için çalışan Seray Sever bu filmi izledikten sonra Can Bonomo'yu bularak görüşmeye davet etti. Görüşmeye giden Bonomo kendisine sunulan başrol teklifini kabul ederek +18 adlı

Rumeli Hisarı'nda Büyüleyen Fantastik Gösteri!

Daha önce Galata Kulesi'nde yaptığı project mapping ile dikkatleri üzerine çeken 8x4, yeni ürünleri olan Beauty ve Beast için bu sefer de Rumeli Hisarı'nda görkemli bir project mapping uygulaması yapmış. Fantastik gösteriye, hepimizin yakından bildiği Güzel ve Çirkin masalı ilham vermiş. Birbirine kavuşamayan iki aşığın kötü niyetli ejderhaya karşı olan savaşı konu edilmiş. Ejderha masalın sonunda 8x4'ün yeni kokularına yenik düşüyor ve aşıklar kavuşuyor. Bu arada söylemeden edemeyeceğim; 8x4 gerçekten de hoş ve güçlü kokulara sahip... Deodorant özelliğinin yanında bir parfüm gibi de rahatlıkla kullanılabilir. Gösteriyi Rumeli Hisarı'nda seyredemeyenler için aşağıda paylaşıyorum. 8x4 dünyasını Facebook'tan takip etmek isteyenler; http://www.facebook.com/8x4Turkiye Bir bumads advertorial içeriğidir.
Resim
Michael Jackson'ın Hayatı?      : 29 ağustos 1958 tarihinde ABD'nin İndiana şehrinde doğdu. Michael Jackson müziğinin ötesinde dünya eğlence sektörünün ve onu besleyen batılı kitle kültürünün ortaya sürdüğü bir metadır. Kariyeri : Babası Joseph, Michael Jackson’ın müzik ve dansa olan ilgisini fark edince, vaktini ve gücünü onun eğitimine ve gelişimine harcadı. Yoğun çalışmalar sonucunda 8 kardeş olan Jackson ailesinden Michael, Marlon, Tito, Jermaine, Jackie “Jackson 5” grubunu oluşturdular. 1964’de Jackson 5 profesyonel anlamda çalışmaya başladı. Bir yıl içinde Jackson kardeşler şarkılarını ve danslarını Harlem, New York’a taşıdılar. Harlem’in ünlü Apollo tiyatrosunda sahne alan Jackson 5 salonu doldurdu ve amatör şov yarışmasında birincilik ödülünü aldı. 1969 yılına kadar Jackson 5 konserlere ve gece şovlarına devam etti. Dönemin en başarılı r&b plak şirketi olan Motown’un kurucusu Berry Gordy’nin Jackson 5 grubunu dinlemesi ile grubun önü açıldı.Beat